Türkçe Edebiyat - 26. sayfa

Aşkım Bana Resimaltı

Hep tanıdığımız insanlar, hep bildiğimiz şeyler hakkında, konudan konuya, daldan dala, delice bir imge akışı… Şehir ve iş hayatının, kadınların ve erkeklerin gündelik harp sahneleri… Sıradan hayatlara sinmiş küçük numaralarla, küçük hesaplarla, küçük stratejilerle ilgili bir tür ‘ortam dinlemesi’… Nehir roman misali, bir nehir sit-com…

Aşk Meleğinin İşleri

Bir sahil kasabasının çocuklarıyla bir büyük kent apartmanının yaşlılarına çok farklı öykülerde benzer bir insanlık hâlini yaşatan o meşhur meleğin izini süren öyküler, Zeynep Avcı’nın yazdıkları.

Refakatçi

Kız çocuğu 12 yaşında, bir resim dehası olarak kabul ediliyor, büyük bir holdingin tek varisi... Kahramanımız, bir gemi yolculuğu boyunca bu çocuğun refakatçiliğini yapacaktır; para karşılığında tabii. Gemi hareket eder, “iş”le beraber gerilim ve oyun da başlar. Üstelik oyuna hesapta olmayan aktörler de katılır.

Anayurt Oteli

İnsanlar arasındaki iletişimsizliğin korkunç sonuçlarıyla somutlanışı. “Sıradan insanlar”ın kavranması zor iç dünyaları. Çağımız insanının bireysellikten toplumsallığa, yöresellikten evrenselliğe uzanan kimlik arayışı.

Gece

Her gün birçok insanın can verdiği, pek çoğunun yaralandığı, benliğimizde derin iz bırakan baskı ve yıldırma dönemi. Yılgının ve kıyımın maşası olan insancıklar: Gecenin işçileri. “Gece”nin “yalanı bir düzen haline getirme” çabasındaki sahipleri. Yakın geçmişte yaşadığımız kargaşayı alışılmış çerçevenin dışında ele alan, okuru şaşırtan ve ürküten bir eser.

Ten ve Gölge

Usta hikayeci Aktunç’tan gerçeği algılama ve yansıtma biçimi çok farklı, dili ve üslubu iyice süzülmüş ondokuz hikaye. Yakın tarihimizin odak noktalarını tek tek her bireyde, her ortamda ve anlatım biçiminde yakalayabilen ürünler.

Jönler

II. Meşrutiyet’i hazırlayan çeşitli siyasî ve fikrî örgütlenmeler, basın-yayın etkinlikleri Paris, Cenevre, Kahire gibi merkezlerde yoğunlaşır. İşte Bekir Fahri’nin, 1900’lerde Mısır’da yaşayan Jön Türkleri konu edindiği Jönler romanı bu açıdan ayrı bir önem taşımaktadır

Aylak Adam

Gerçek sevgiyi arayan, böylece korkuluksuz köprüden yuvarlanmamaya çalışan Aylak Adam, sinemalar, ressam atölyelerinde, meyhanelerde, bir türlü iletişim kuramadığı kalabalıkların arasında... Kitaplar, içki... yine içki... Sınırları aşılamayan dar çevrede dönenen sıkıntılar, mutluluğa yaklaşıp uzaklaşmalar... Temel sorun iletişimsizlik.

Geceyi Tanıdım Erostratus

Gündelik gerçeklikten yola çıkılarak yazılmış, ama fantastik öğelerle bezenmiş metinler. Yaşananla tasarlanan, gerçekle düş arasındaki sınırı anlatan, hayatı yakınmadan algılayan, birbirini tamamlayan hikayeler.