#siyaset Etiketindeki Kitaplar

Tarihten Siyasete Eleştiri Yazıları

Tarihten Siyasete, Perry Anderson’ın 1982-1992 yılları arasında yazdığı makalelerden oluşuyor. Kitapta yazarın, farklı alanlarda çalışmış, bakış açıları ve ilgileri bakımından büyük farklılık gösteren düşünürler üzerine eleştirileri yer alıyor. Bu düşünürlerin bir kitapta bir araya gelmesinin nedeni, yapıtlarının, tarih ile siyasetin kesiştiği noktada buluşması.

Hemşehrilik ve Şehirde Siyaset
Keçiören Örneği

Yerel siyaset: “Büyük” “ulusal” siyasetin gölgesinde kalan ama milyonlarca insanın gündelik hayatına nüfuz eden bir ilişki ağı… Şehirlerdeki, kasabalardaki bu ilişki ağı, o “büyük” siyasetin de kılcal damarlarını oluşturuyor. Ayça Kurtoğlu bu kitapta, büyük şehir ortamında siyasetin nasıl “işlediğini” inceliyor, Ankara-Keçiören örneğinde.

Devlet, İdeoloji ve Devrim
İran, Nikaragua ve Filipinler Devrimlerinin Karşılaştırmalı Analizi

Kalkınmakta olan ülkeler, otoriter-totaliter rejimler, dengesiz büyüme, ekonomik kriz... Ve tüm bunların karşısında toplumsal hareketler, devrimler... Dünyanın üç ayrı köşesinden üç farklı deneyimin kitabı bu: İran, Nikaragua ve Filipinler. Misagh Parsa, Nikaragua ve İran’da devrimci toplumsal dönüşümün, Filipinler’de ise siyasal altüst oluşun kodlarını deşifre ederken, devrimci sürecin öznelerine, onların katılım biçimlerine, ittifaklara, çatışmalara, uluslararası politikanın gücüne odaklanıyor ve karşılaştırmalı bir analiz sunuyor.

Avrupa'da Radikal Sağın Yükselişi

Haider, Le Pen, İtalyan neofaşistleri, “Kuzey Ligi”, Berlusconi, Neonaziler... “Oturmuş” ve “ılımlı” bilinen Batı ve Kuzey Avrupa’nın siyasal sistemleri, 1980’lerden beri “aşırı” sağ akımın hamleleriyle sarsılıyor. Bir yandan, eski marjinal sağ partilerden bazıları serpiliyor. Diğer yandan, sadece ‘kariyerleriyle’ değil söylemleriyle, yöntemleriyle de yeni olan partiler/hareketler çıkıyor.

Eleştiri, Norm ve Ütopya
Eleştirel Teorinin Temellerine Dair Bir İnceleme

Siyaset bilimi ve felsefesinde temel eser statüsü kazanmış bir kitap olan Eleştiri, Norm ve Ütopya, “Eleştirel Teori”yi (Frankfurt Okulu) sosyal teori içerisinde temellendirirken, bu geleneğin bir düşünme biçimi ve teorik yapı olarak özgünlüğünü vurgulama amacını da taşıyor. Seyla Benhabib, Kant, Hegel ve Marx aracılığıyla "eleştiri" kavramının kökenlerini sergilerken, bu kökenlerin antropolojik, etik ve sosyolojik sonuçlarını, Eleştirel Teori'nin ön-tarihi olarak okumaya izin veren oldukça geniş bir zeminde değerlendiriyor.

Ortadoğu'da Maduniyet
Toplumsal Hareketler ve Siyaset

İran kökenli araştırmacı Asef Bayat, Müslüman Ortadoğu toplumlarındaki toplumsal değişime, Oryantalizmin kalıplarını kıran bir bakışın imkânlarını sunuyor elinizdeki derlemede. Her şeyden önce, "durağan" bir karakteri, bir "kendine özgülüğü" değil; değişimi vurgulayarak ve "küresel güneyin" başka ülkeleriyle benzerliklere dikkat çekerek bakıyor bu toplumlara.

"Bizim İçin Oyna"
Türkiye’de Futbol Ve Siyaset

Her vesileyle “siyaset bulaştırmayalım” antları verilse de, futbol politikanın kayıtsız kalamadığı bir toplumsal olgu. Kitlelerin sempatisini avlamanın, onlara  “mesaj vermenin” en popüler mecralarından biri… Türkiye’de de futbol ortamı hep politik gelişmelerle iç içe biçimlendi. Genel olarak doğrudan devletin güdümü ve genel politik iklimin belirleyeciliği atında...

İktidarın İdeolojisi ve İdeolojinin İktidarı

İdeolojiler iktidar sistemlerinin yalnızca çimentosu olmakla kalmazlar, onların çatlamasına da neden olabilir ve onları yok etmeseler de, başka yer ve biçimlere doğru sürükleyebilirler. İsveçli yazar Göran Therborn, ideoloji konusunda bugüne kadar oluşturulan teori ve tezleri bu küçük, ama yoğun çalışmada eleştirel bir gözle ele alıyor.

Sosyoloji Yazıları

Max Weber, Şerif Mardin’in deyişiyle “Günümüzün sosyoloji biliminin önderleri arasında zirvedeki yeri dolayısıyla üzerinde sık sık durulan simalardan biri”.

Siyasallığın İcadı

Bu kitap, hepimizi “siyasallaşma”ya, ama bildiğimiz klasik yapıların içinde değil, yeni yapılara, daha doğrusu “siyasallaşmanın birlikte yeniden keşfi”ne davet ediyor. Son yıllarda uluslararası literatürde büyük ilgi gören Alman sosyal bilimci Ulrich Beck, içinde yaşadığımız “postmodern çağa” başka bir gözle bakıyor, analiz ediyor ve bundan “çıkış”ın yollarını tartışıyor.

Din - Üretim Biçimleri Üstüne Tarihsel Uzlaşma

“Siyasî değil toplumsal güçler arasında” gerçekleşecek “Tarihsel Uzlaşma” tezi çevresindeki tartışmalar. Gramsci, Longo, Togliatti, Natta, Ingrao, Berlinguer, Lombardo-Radice, Amendola... İtalyan Komünist Partisi’nin 1930’lardaki ve ’40’lardaki büyüklerinden 2. Dünya Savaşı sonrasındaki yöneticilerine kadar pek çok önemli önderinin yazıları.

Mülkten Ülkeye
Türkiye’de Taşra İdaresinin Dönüşümü (1839-1929)

Türkiye’nin devlet yapısında merkeziyetçilik meselesi uzun süredir tartışma gündeminde. Bu merkeziyetçi yönetim yapısı nasıl biçimlendi? Bu bir “gelenek” midir? Yukarıdan aşağı bir modernizm hamlesinin “yapay” bir sonucu mudur? Cenk Reyhan ve Nizam Önen, 1839’dan 1929’a uzanan kritik geçiş döneminde Türkiye’de taşra idaresinin dönüşümünü ele alan çalışmalarında, bu soruların yüzeysel ve kolaycı olmayan cevaplarını arıyorlar.

II. Meşrutiyet Döneminin Demokratları
Osmanlı Demokrat Fırkası (Fırka-i İbad)

Kahvehaneden akademiye hemen her yerde, Türkiye’de demokrasi fikrinin ve kültürünün zayıflığından, köksüzlüğünden çok yakınılır. Bu köksüzlüğün kökü de, ülkenin belli başlı siyasal akımlarının ortaya çıktığı II. Meşrutiyet döneminde aranır. Gökhan Kaya, tam da o dönemde demokrasiyi şiar edinmiş bir partiye dikkatimizi çekiyor: Fırka-i İbad, Osmanlı Demokrat Fırkası.

Refah Devleti ve Kapitalizm
2000'li Yıllarda Türkiye'de Refah Devleti

Bazı düşünürler, refah devletinin kapitalizmin uzun tarihinde birkaç onyıllık döneme sıkışan geçici bir olgu olduğunu ve artık geride kaldığını ileri sürüyorlar. Bazıları ise refah devleti politikalarının biçim değiştirerek kapitalizmin uzun tarihi boyunca geçerliliklerini koruduğu kanısındalar. Refah devleti, kapitalizmin nispeten yumuşak, uzlaşmacı, ‘nezih’ olduğu döneme özgü bir istisnai oluşum muydu?

Hannah Arendt
Dünya Aşkıyla

Hannah Arendt hiç kuşkusuz 20. yüzyılın en büyük felsefecilerinden biri. Dahası, felsefecinin aynı zamanda bir kamusal entelektüel ve politik şahsiyet olarak önem taşımasının en güçlü örneklerinden. “Çağının tanığı” sıfatını, müdahil bir tanık olarak hak eden bir şahsiyet... Ölümünden sonra, kendi eserlerinin yanında onun düşüncesi üzerine yazılanlar başlıbaşına bir literatür oluşturdu.

Kürt Vatandaş

Kürt vatandaşlarımız… Türkiye’de Kürt “realitesi” yarı-resmî veya yarım ağız tanındığından beri, bu sözü sıkça duyuyoruz. Kürt kimliğini Türkiye vatandaşlığı bağlamında anlamlandıran bir ifade bu. Peki, Türkiye’nin Kürt vatandaşı olmanın anlamı ne, gerçekten? İkinci sınıf bir vatandaşlık mı bu? Türkiye’de Kürt olmak nasıl bir vatandaşlık deneyimidir?

Habermas
Entelektüel Bir Biyografi

Avrupa’nın en önemli felsefecilerinden biri olan Jürgen Habermas’ın hayatı, bir yandan Eleştirel Teori’nin gelişme seyri bağlamında, diğer yandan Almanya’daki liberal demokrasinin işleyişine dair yarım asırdır süren siyasal ve anayasal mücadele ekseninde izlenebilir.

Moskova-Ankara-Londra Üçgeninde
İştirakiyuncular, Komünistler ve Paşa Hazretleri

Topu topu bir yıllık bir zaman dilimi: 1920 ilkbaharından, 1921 ilkbaharına kadar... Bu kısa sürede, bu dar zamanda, “Yeni Türkiye”nin iç politik sahnesi, Londra’nın ve Moskova’nın etkileri altında nasıl biçimlendi? Emel Akal’ın kılı kırk yaran araştırması bu soruya ışık tutuyor.

Sosyal Forum'dan Öfkeliler'e
Yeni Toplumsal Hareketlerin Kurucu Gücü

Yavuz Yıldırım, ’68 hareketinin mirasıyla da ilişkilendirerek, son yirmi yılın bu çarpıcı olgusunun analitik bir tasvirini sunuyor. Bir küresel kamusal alan kurmaya yönelen Dünya ve Avrupa Sosyal forumlarından, “Öfkeliler” ve “İşgal Et” eylemliliklerine yönelen süreç, toplamda geleceğin politikasına dair önemli ipuçları veriyor bize.

Diasporada Türk-Kürt Sorunu
Almanya ve İsveç’te İkinci Kuşak Göçmenler

İsveç ve Almanya, Kürt diasporasının Türkiye ve Kürdistan’daki gelişmelere en fazla etki ettiği iki ülke olmuştur. Bahar Başer, bu iki ülkeye bakarak ve Türklerle olduğu kadar –hepsi bir şekilde ‘seferber olmuş’– Kürt gençleriyle de konuşarak, Avrupa’daki Kürt ve Türkler arasındaki ilişkilerin daha önceki araştırmalarda gördüğümüzden daha karmaşık bir tanımını ve analizini sunuyor. MARTIN VAN BRUINESSEN

Yurttaşını Arayan Demokrasi

“Siyasi mekanizması konusunda daha bilinçli, herkes için daha âdil ve daha yaşanılır bir demokrasi bir adım ötemizde duruyor. Bunu gerçekleştirmek bizim elimizde.” Marcel Gauchet

Klasik Siyasi Felsefe Metinleri
Rönesans’tan Fransız Devrimi’ne

Fransız felsefeci Blandine Kriegel bu çalışmasını Machiavelli, Fransisco de Vitoria, Jean Bodin, Hugo Grotius, Thomas Hobbes, Spinoza, John Locke, Jacques Bénigne Bossuet, Montesquieu, Jean-Jacques Rousseau, Voltaire ve Emmanuel Sièyes gibi klasik siyaset felsefesinin önde gelen düşünürlerinin metinlerinden ve hâlâ felsefi değere sahip İnsan Hakları Bildirisi’nden derledi

İç Savaş Manzaraları

Nefret kültürü... Üretim, dağıtım ve pazarlama: Yeni Dünya Düzeni... Akıbet: Çok istisnai ve çok dar alanlar dışında, bütün dünyada hüküm süren, çeşitli biçimlerdeki iç savaş halleri... Hans Magnus Enzesberger, zamanın ruhuna, dönemin “etkili ve şiddetli” kültürüne nüfuz ediyor, onu “insanlık” namına sorguluyor İç Savaş Manzaraları’nda.

Beşinci Şampiyon
Bursaspor

Türk futbolu esasta üç başrol oyuncusunun kendi arasındaki rekabetin, birtakım figüranlarla zenginleştirilerek sunulduğu bir filmdir. Seksenli yıllarda Trabzonspor bu senaryoya isyan etti ve üç İstanbul kulübü dışında şampiyon olan ilk takım oldu. Bununla da kalmadı, şampiyonluk kupasını altı kez Trabzon’a götürerek “dördüncü büyük” unvanını aldı. Dolayısıyla seksenlerden beri Türk futbolunda bir “dört büyükler” karakteri mevcut. Yaklaşık 25 senedir süren bu yeni düzene baş kaldıran ilk takım Bursaspor.